Yüce Rabbimiz bu millete acısın. Dâimâ yardımcısı olsun.
Başı hiç gâileden kurtulmuyor. Kurtulması da mümkün değil.
Çünkü o büyük bir millet. Sorumlulukları olan bir millet.
Duygu, düşünce ve etkileri sınırlarla sınırlı olmayan bir millet.
Çünkü o bir “meyveli ağaç” her şeyden önce.
Yer altı yer üstü zenginlikleri iştah kabartıyor.
Mâzîsi zengin. Kültürel mîrâsı hârikul’âde.
Çağ açıp çağ kapamış; üstün medeniyetler kurmuş bir millet.
Tâ Orta Asya’dan bu yana dünyânın süperlerinden olmuş.
O zamanların “Top” oyunlarında liderlikten aşağı düşmemiş.
Maçları kazanan hep o olmuş. Tabiatıyla kupaları götüren de!
Kendi mahallesinin takımlarını da koruyup kollamayı ihmâl etmemiş.
Başka mahallelerin çetelerine ezdirmemiş onları hiçbir zaman.
Zâlimlerin korkulu rüyâsı, mazlûmların sığınağı olmuş bir millet.
Şâirin dediği gibi: Bir târih boyu hep güneşe koştuk;
Karanlık doğmadı hiç batımızdan!
Mazlûmlar bizlere hasret çekerler,
Zâlimler titrerdi karaltımızdan!
Bu yüzden ona kin duyanlar, husûmet besleyenler çok.
Çünkü bu millet aynı zamanda, tâbiri câizse “oyun bozan” bir millet!
Kuzey Afrika’da, Balkanlar’da, Kafkaslar’da, OrtaDoğu’da insanların huzur ve barışına olağanüstü katkılar sağlamış bir millet.
Kurtuluş Savaşı’yla da Afrika başta olmak üzere bir çok mazlûm millete örnek olmuş bir millet.
Sözünü ettiğimiz Coğrafyaların bugününe bakmak söylediklerimizin anlaşılması noktasında yeterli olacaktır sanırım.
Bu Coğrafyalarda huzur artık Kaf Dağı’nın da çok ötesinde.
Dünyânın zenginliklerini sömürmek isteyenlere fırsat vermeyen, göz yummak istemeyen bir millet bu millet.
Kanayan bir yara gördüm mü yanar tâ ciğerim!
Onu dindirmek için, kamçı yerim; sille yerim!
Adam aldırma da geç git diyemem, aldırırım
Çiğnerim, çiğnenirim; hakkı tutar kaldırırım!
Bu gün yaşananlar dünyânın zenginliklerini eline geçiren modern çetelerin bulanıklıklardan beslenen politikalarının bir sonucudur.
Amerika’nın OrtaDoğu’daki asıl hedefinin Türkiye olduğunu anlamak için okur-yazar olmaya bile gerek yok.ABD’nin Afganistan’da, Somali’de, Irak’ta bulduklarından çok daha fazlası ve stratejik olanları Türkiye’mizde fazlasıyla mevcut. Olay bir “Kürt” olayı değildir. Nâzikleştirilen “kürt” kartı üzerinden oynanan ve ülkemizin içinde de yangını yaygınlaştırma hedefini güden çirkin bir senaryodur.
Şu anda, askerde olan kardeşimi ziyâret için geldiğim Burdur ilimizdeyim. Burada bugün “Hepimiz Mehmetçiğiz!” üst başlıklı bölücü teröre lânet mitingi var. Sanırım tüm ülkemizde benzer protestolar yapılıyor. Yapılmalı da. Ancak bu mitingleri de çığırından çıkarmak isteyenler, Kuzey Irak’a gitmeyi hesaplarken, burada başımıza yeni gâileler açıp, bizi, “Midyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olmak!” durumuna sokmak isteyenler olabilir. bunlara meydan vermemek te en az cephedekilerin yaptığı kadar önemli bir görevdir. Çevremizde Doğulu vatandaşlar olabilir. Erzurum’da olduğu gibi Kürt vatandaşlarımızın yoğun olduğu mahaller bulunabilir. Bu ateş içerden tutuşmaktan çok dışardan tutuşturulmaya çalışılan bir ateştir.
Aman dikkât. Kardeşliğimizi bozmayalım. Şehitlerimize Allâh’tan rahmet, yakınlarına ve Aziz Milletimize, hepimize sabırların en güzelini diliyorum.
İçerde “bir” olmadan dışarıda pîr olmak mümkün değildir ves’selâm…
ORDU HAYAT GAZETESİ
Yüce Rabbimiz bu millete acısın. Dâimâ yardımcısı olsun.
Başı hiç gâileden kurtulmuyor. Kurtulması da mümkün değil.
Çünkü o büyük bir millet. Sorumlulukları olan bir millet.
Duygu, düşünce ve etkileri sınırlarla sınırlı olmayan bir millet.
Çünkü o bir “meyveli ağaç” her şeyden önce.
Yer altı yer üstü zenginlikleri iştah kabartıyor.
Mâzîsi zengin. Kültürel mîrâsı hârikul’âde.
Çağ açıp çağ kapamış; üstün medeniyetler kurmuş bir millet.
Tâ Orta Asya’dan bu yana dünyânın süperlerinden olmuş.
O zamanların “Top” oyunlarında liderlikten aşağı düşmemiş.
Maçları kazanan hep o olmuş. Tabiatıyla kupaları götüren de!
Kendi mahallesinin takımlarını da koruyup kollamayı ihmâl etmemiş.
Başka mahallelerin çetelerine ezdirmemiş onları hiçbir zaman.
Zâlimlerin korkulu rüyâsı, mazlûmların sığınağı olmuş bir millet.
Şâirin dediği gibi: Bir târih boyu hep güneşe koştuk;
Karanlık doğmadı hiç batımızdan!
Mazlûmlar bizlere hasret çekerler,
Zâlimler titrerdi karaltımızdan!
Bu yüzden ona kin duyanlar, husûmet besleyenler çok.
Çünkü bu millet aynı zamanda, tâbiri câizse “oyun bozan” bir millet!
Kuzey Afrika’da, Balkanlar’da, Kafkaslar’da, OrtaDoğu’da insanların huzur ve barışına olağanüstü katkılar sağlamış bir millet.
Kurtuluş Savaşı’yla da Afrika başta olmak üzere bir çok mazlûm millete örnek olmuş bir millet.
Sözünü ettiğimiz Coğrafyaların bugününe bakmak söylediklerimizin anlaşılması noktasında yeterli olacaktır sanırım.
Bu Coğrafyalarda huzur artık Kaf Dağı’nın da çok ötesinde.
Dünyânın zenginliklerini sömürmek isteyenlere fırsat vermeyen, göz yummak istemeyen bir millet bu millet.
Kanayan bir yara gördüm mü yanar tâ ciğerim!
Onu dindirmek için, kamçı yerim; sille yerim!
Adam aldırma da geç git diyemem, aldırırım
Çiğnerim, çiğnenirim; hakkı tutar kaldırırım!
Bu gün yaşananlar dünyânın zenginliklerini eline geçiren modern çetelerin bulanıklıklardan beslenen politikalarının bir sonucudur.
Amerika’nın OrtaDoğu’daki asıl hedefinin Türkiye olduğunu anlamak için okur-yazar olmaya bile gerek yok.ABD’nin Afganistan’da, Somali’de, Irak’ta bulduklarından çok daha fazlası ve stratejik olanları Türkiye’mizde fazlasıyla mevcut. Olay bir “Kürt” olayı değildir. Nâzikleştirilen “kürt” kartı üzerinden oynanan ve ülkemizin içinde de yangını yaygınlaştırma hedefini güden çirkin bir senaryodur.
Şu anda, askerde olan kardeşimi ziyâret için geldiğim Burdur ilimizdeyim. Burada bugün “Hepimiz Mehmetçiğiz!” üst başlıklı bölücü teröre lânet mitingi var. Sanırım tüm ülkemizde benzer protestolar yapılıyor. Yapılmalı da. Ancak bu mitingleri de çığırından çıkarmak isteyenler, Kuzey Irak’a gitmeyi hesaplarken, burada başımıza yeni gâileler açıp, bizi, “Midyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olmak!” durumuna sokmak isteyenler olabilir. bunlara meydan vermemek te en az cephedekilerin yaptığı kadar önemli bir görevdir. Çevremizde Doğulu vatandaşlar olabilir. Erzurum’da olduğu gibi Kürt vatandaşlarımızın yoğun olduğu mahaller bulunabilir. Bu ateş içerden tutuşmaktan çok dışardan tutuşturulmaya çalışılan bir ateştir.
Aman dikkât. Kardeşliğimizi bozmayalım. Şehitlerimize Allâh’tan rahmet, yakınlarına ve Aziz Milletimize, hepimize sabırların en güzelini diliyorum.
İçerde “bir” olmadan dışarıda pîr olmak mümkün değildir ves’selâm…
ORDU HAYAT GAZETESİ
23.10.2007