DÖRTLÜKLER
SENELER…
İleriydi geriydi, derken geçti seneler;
Önümüze geleni yerken geçti seneler.
Doyamadık bir türlü şu yalancı dünyâya,
Anlayamadık gitti; erken geçti seneler!...
DİŞ
Âh ey dünyâ, nelerin; senin ne işlerin var!
Dönüşün belli, lâkin; sürpriz gelişlerin var!
Kaptırmışken âhenge, çarktaki mûsikîye;
Bir değirmen misâli, öğüten dişlerin var!
Bafra, 07.05.2015
GÜZ ÇİÇEKLERİ
Yıllar, nerede nasıl; geçti ne çabuk?!
Ömrümü yudum yudum, içti ne çabuk!
Daha anlayamadan, baharı, yazı;
Sonbahar çiçekleri açtı ne çabuk!
ITIR
Son demlerimiz, neden eski zamanlar gibi?
Hep dünlere götürür; bir şeyler anlar gibi!
Çocukluk, yâdımızın en ıtırlı bahçesi;
Öteye de bir geçsek, ilk heyecanlar gibi!
AŞK İLE…
Şu âlemde olmalı, seyrin aşk ile…
Zîrâ ukbâda dahî; hayrın aşk ile!
Sevgiyle döner her şey, mükevvenâtta:
Katılalım bizler de; buyrun aşk ile…
MEYHÂNE
Yolun bir gün bilmeden meyhâneye düşünce;
Hücum eder beynine bin bir türlü düşünce!
Anlarsın ki, burdaki günâhlar hafif kalır;
Dışarda olanları şöyle bir düşününce!… 3.5.15
KÖR ŞEY!
Çocuklar yapar her şey; büyükler demez bir şey!
Hepimizi oyuncak yapmış kendine kör şey!
Ne âdap var ne erkân; ne ölçü, ne prensip;
Şeytanın köleleri, sanır kendini; hür şey!
SEL
Elest Bezmi’nden geldik şu dünyâ durağına
Kapıldık gidiyoruz seyl-i tumturağına
Rabbimiz ne gün alır, rûhumuzu kim bilir?
Ne zaman bineceğiz, şu dönüş burağına?
Bafra, 07.05.2015
UMUR
Yâ Rab, lûtfettin bize, şu can emânetini;
Taşıyalım her dâim, umur alâmetini...
Bir gün demir alırken, sana doğru gelirken;
Nasîp eyle din-îman, İslâm selâmetini…
SELÂMET…
Öyle bir yaşarsın ki, bir karara gidersin;
Ama hep böyle kalmaz, bir gün gelir düşersin!
Şimdi tam bu noktada, söylenecek son söz şu:
Yüce Allâh, din-îman; selâmetleri versin…
BAHÂNE
Hepimiz kullarınız, günâhlarla lebâlep;
Tükettik emâneti, gözetmeden ar, edep!
Fakat, yalvarıyoruz; Yâ Erhamer’Râhimîn;
Zerre hayrımız varsa; bağışına kıl sebep!
ARÎZA!
Hepimiz geleceğiz huzûruna mutlakâ!
Bugün, yarın, öbür gün? Sonunda kesin ama!
Sana kul olamadık, dilediğince Yâ Rabb;
Affet noksanımızı; lûtf'et Dârüs'Selâm'a!
İHÂNET!
Bir hayat yaşıyoruz; her şeyimiz emânet
Düşünerek yaşamak, en büyük bir kerâmet!
Muhammed’ül’Emîn’i rehber edinmeyenler;
Hakkın emânetine etmiş olur ihânet!
DENİZ
Dünyâ denilen bahre, kader ile dalmışız
Meçhul ufuklarına doğru demir almışız
Hepsi de Rabbimiz’den; rüzgârlar, fırtınalar!
Rahmet yolculuğunda, duâlara kalmışız!...
Bafra, 07.05.2015
HULKÛM…
Yâ Rabb, hükmün önünde, boynumuz kıldan ince
Koru bizi her dâim, fırtınalar esince
Hayâtta istikâmet, mematta metânet ver;
Beşâret nasîp eyle, can hulkûma gelince!
Ordu, 9.5.15
TÜY
Yâ Rabb, lûtfet katından; ferahlasın yüreyim!
Kurtulalım yüklerden; göğsümü bir gereyim!
Huzûruna gelirken, huzur isterim Yâ Rabb;
Tüy gibi hafiflemiş, olduğumu göreyim!
SEYİR
Niye hep darlardayız, bola yasaklı mıyız?
Ortalarda değiliz, kenarda saklı mıyız?
İşini bilip bilip yapıyorken insanlar;
Biz dâim lâf üretip durmakta haklı mıyız?
UÇUŞ
Sırlanmış gerçekleri bulup açmak ne güzel!
Her gün daha iyiye, varıp kaçmak ne güzel!
Bilerek hamdimizi, hadd-i hudûdumuzu;
Sonsuzluğun ufkuna, doğru uçmak ne güzel!
BURUN
Burnun hep havalarda; hem kendini kasarsın!
Akıllara ziyânsın; hep zarar, hep hasarsın!
Kıra-döke gidersin, tanımazsın hak-hukuk;
Unutma, gün gelince, sırra kadem basarsın!
ÇALIM
Bu gidişler nereye? Durma, git, koş bakalım!
Neden demez hiç kimse, tadında bırakalım?!
Yürüyen de, koşan da, kalakalacak nâçâr;
Her şey orda çıkacak; nedir burdaki çalım?!
KÖPRÜ
Hayat köprüsünü gel, gel de nazla geçelim!
Yalvaralım Rahmân’a, hep niyâzla geçelim!
Kazanalım inşâllâh, Mevlâ’nın dostluğunu;
Başkaca ilgilere îtirazla geçelim…
YENİDEN…
Târihten ibret gerek, oyunu bozmak için;
Âtîyi yükseltecek, temeli kazmak için;
Okuyup öğrenmeli; irfâna uğranmalı;
Efsâne destanları, yeniden yazmak için!
RÜZGÂR
Bahtın rüzgârıdır bu, uçurur diyârlara;
Bâzen turistik olur, bâzen düşünce dara!
Antalya bir memleket; taban, tavan içiçe:
Ayaklar sıcak suda; başlar değer karlara!...
İZ
Ey rüzgâr; sen getirdin nerden nereye bizi?!
Ayakların kim bilir daha nerde var izi?
Nerede denilecek; işte buraya kadar?!
YâRab, duâdayken tut, kaldır ellerimizi!
05.55 14.5.2014 Kepez
YILDIZ
Zevklerin, şamatanın gazına hız verirsin;
Bilmezsin ki bir yandan, tükenirsin, erirsin;
Bir kılın üstündesin; kaymaya görsün yıldız
Ey âciz, gâfil insan; neyine güvenirsin?
09.19 14.5.2015
FIRSAT
Hepimiz biliyoruz; gelmedik ki kalmaya!
Her an gelinebilir, emâneti almaya!
Toparlanma zamânı, şu dakkadan tezi yok;
Belki fırsatın olmaz, tevbeye yol bulmaya!...
9.24 14.05.2015
AVDET
Sanmayalım avdeti bugün çok ırak bize
Hakikat yolcusuyuz, gerek meyl-i hak bize
Vuslat ânı gelip de musallâya durdukta;
Helâl etsin hakkını, cümle ehl-i ha(l)k bize!...
07.30 14.5.2015
İHTİMÂL
Haklarınızı helâl, edin sevgili dostlar;
Hani derler; dünyanın, bin bir türlü hâli var!
Gidip de dönmemek var, dahî gelip görmemek;
Hattâ, yatıp kalkmamak; kalmak ihtimâli var!...
14.5.2015
HASRET
Bir daha kucaklayayım, sizleri, gitmeden;
Selâm olsun herkese, kimse ayırt etmeden
Duâlar bekliyorum, cümle kardeşlerimden;
Görüşelim inşâllâh; hasreti büyütmeden…
15.00 26.5.2015 AÜ Mescid,Âcil
HAYRET
Murâdınca gitmez dünyâda her şey
En önde koşarken, sona kalırsın!
Öylesine sürprizler çıkar karşına
Şaşar da, hayretten dona kalırsın!
18.10 26.5.2015 Antalya Havaalanı
EFKÂR
Bugün ayrılacakken, aklım hep buralarda
Duygular sıkıntılı, fikirler karalarda!
Lûtfet ne olur Yâ Rabb, ferah ufuklarını;
Sıhhat hasreti bitsin, gurbet Antalya’larda!
26 Mayıs 2015, Antalya
SAM YELİ
Yalçın Kardeş muzdarip, yatıyor dertleriyle;
Mücâdele ediyor, virüsün kurtlarıyla
Hastânenin dışında ağaçlar hep çiçekli;
İçimizde sam yeli, esiyor sertleriyle!...
26 Mayıs 2015, Antalya